Roma imparatoru 1.Constantinus Büyük Konstantin imparatorluk merkezini 11 Mayıs 330’da Constantinopolis’e resmen ve törenle naklettikten sonra, Anapolis ‚Arnavutköy’de Ay Mikhail adına bir mabet yaptırmış, bunu imparator İustinianos genişletmiş ve zenginleştirmişti; köy de bu kilisenin adıyla anılmaya başlanmıştı. Bu Vikos Mihailikos Kilisesi sonra harap olmuş; İmparator Justinyen 6. asır ortalarında büyük kiliseyi yaptırmış ve gayet güzel mozaikler ve tablolarla içdüzenleme yapılmıştı. İstanbul Latinler tarafından sarıldığı zaman, Rumlar büyük şehrin mabetlerindeki hazineleri buraya kaçırmışlar, fakat Latinler, şehri aldıktan sonra buraya gelerek yağma etmişler ve kiliseyi tahrip etmişlerdi. Harabesinin taşları ise, Fatih Sultan Mehmed tarafından Rumeli Hisarı inşaasında kullanılmıştır.
1. Bayezid de öbür yakada bir hisar yaptırmıştı. Öyle ki, Boğaz’dan geçmeye çalışan yabancı gemiler her iki hisardan topa tutularak batırılabilecekti. Fatih, kuşatmaya başlamadan bir yıl önce, Rumeli’deki hisarı dört ay gibi çok kısa bir sürede tamamlattı. Bu Hisar, Fatih’in işi ne kadar ciddi tuttuğunun örneklerinden biri. Eksiksiz bir plan ve uygulama ile fetih işine girişmiş. Bu sıralarda Bizans epey bitik durumdaydı, ama efsanesi hâlâ güçlüydü. Kuşatma sırasında Batı’dan yardım gelebilirdi. Ayrıca, Osmanlı tahtında iddiası olan bir şehzade (Orhan) 
İstanbul’da kalıyordu. Fatih, hızlı ve etkili davranmak zorundaydı. Arazinin bir Rum manastırına ait olduğuna ilişkin bir hikâye var. (Bir başka iddiaya göre Bizanslılar’ın hapisane olarak kullandığı bir kale olduğu). Güya manastırdaki keşişler araziyi Türklere satmak istemiyorlarmış. Fatih ancak bir inek postunun kaplayacağı kadar bir yer istediğini söyleyerek onları kandırmış. Sonra inek postunu çok ince bir şerit haline gelecek biçimde kestirmiş. Bu söylenti Fatih’in zekâsını övmek için anlatılmışa benzer, ama daha çok adalet anlayışını vurguluyor. Araziye zorla el koyması o kadar zor değildi. Plan Fatih’in hisarı yaptırmak istediği engebeli tepelere uyacak biçimde yapıldı. Fatih’in vezirleri de üç büyük kuleyi yaptırdılar. Bunlardan biri deniz kıyısındadır (Halil Paşa), öbür ikisi ise tepelerin üzerindedir (güneyde, Zağanos Paşa ve kuzeyde Sarıca Paşa).Hisar yalnız bir amaçla -kenti almak amacıyla- yapılmıştı ve kent alındıktan sonra da işlevini yitirdi.
21 Mart 1452’den itibaren de inşaata bizzat Fatih nezaret etti. Hisar mimarı mimar Müslihüddin olduğu halde, Fatih’in gerek planın hazırlanmasında, gerek kulelerin, mazgalların, kapıların yerlerinin tespitinde görüşleri esas alınmıştır. Halil Paşa burcundan sonra sırtta, sağ yanda Sanıca Paşa burcu, sol yanda da Zağanos Paşa burcu yaptırılmış ve ara yerde germe denilen duvarlar örülmüştür, inşaat süresince 1.000 kadar usta, 3-4 bin kadar işçi çalıştırılmış ve bu dönem içinde çok sıkı inzibati tedbirler alınmıştı. Esasen işçi ve usta takımları, kadıları ile birlikte getirilmişler, suç işleyenlere ağır cezaların uygulanacağı, işini süratle bitirenlerin de mükâfatlandırılacağı ilan edilmiştir. 
2.000 m. uzunluktaki Rumeli Hisarı 4 aylık bir çalışmadan sonra Ağustos 1452’de tamamlandı. Hisara 400 yeniçeri ile ilk atanan dizdar Firuz Ağa’dır. Hisar kuvvetli toplarla da donatıldı.
İlk kez 10 Kasımda Karadeniz’den gelen 2 Venedik gemisine ateş açıldı. 26 Kasımda ise Anatonia Rizo’nun süvarilik ettiği gemi batırıldı. 2 Aralıkta da bir Trabzon gemisi güçlükle bu ateş barikatını aşabildi. Hisarın böylece tasarlanan görevi yapabileceği anlaşılmış oldu. İstanbul’un fethinden sonra fazla askeri önemi kalmadığı için siyasi ve askeri suçlular için bir hapishane olarak kullanılmaya başlanmıştır. 17. yüzyılda Rumeli Hisarı dört kapılı küçük bir kale idi. Duvarları arazinin engebelerine göre 5-3 m. arasında değişen bir kalınlıkta idi. Üç büyük burçtan başka küçük kuleleri de vardı. Kulelerin içi ahşap olup, her katta bir ocak bulunuyordu. Hisarın içinde dizdar ve nöbetçi yeniçerileri evlerinden başka Fatih’in yaptırdığı bir mescid, mescidin altında bir sarnıç ve iki de çeşme vardı.
1509 depreminde hasar gören hisar hemen tamir edilmiştir. 1746’da bir yangın geçiren Rumeli Hisarı,  2. Selim zamanında onarılmıştır. Zamanla içine ahşap evler yapılmış, böylelikle konut bölgesi haline gelmiştir. 1918’de bir ölçüde onarılmıştır. 1953’te ise, içindeki bütün evler yıkılarak büyük bir onarımdan geçmiştir. Bahçesi park olarak düzenlenmiş, yalnız minaresi kalan ortadaki camiinin yeri, arazinin eğiminden yararlanılarak açık hava tiyatrosuna çevrilmiştir.
Rumeli Hisarını Harita üzerinde görmek için tıklayınız.
Başlıktaki anahtar kelimeler kullanılarak “hayalleme” ye bolca ziyaret yapılıyor. Aradıklarını bulamayacakları endişesi, kopyala yapıştır içerikten nefret etmeme rağmen baskın geldi. Toplu gösterim tadında İstanbuldaki Saraylar yapım yılları ve ansiklopedik bilgileri aşağıda…
Büyük Saray (Eminönü)
İstanbul ili Eminönü ilçesinde, Sultanahmet Camisi’nin güneyinde, Hipodromdan Marmara Denizi’ne kadar uzanan 100.000 m2’lik alanı Bizans’ın Büyük Sarayı kaplamıştır. Burada birbirlerinden ayrı olarak Bukaleon, Hormistas, Mangan ve Dafne gibi küçük saraylar yaptırılmıştır.

Büyük Saray çeşitli yapılar, tören salonları, kiliseler, bahçeler ve oyun yerlerinden oluşan küçük bir şehir görünümünde idi. Bu saraya İmparatorun Evi, Saray, Mukaddes Saray, Bukaleon, Hipodrom Sarayı, Eski Saray ve Büyük Saray gibi isimler verilmiştir. Devamını Oku

 

Beyazıtta. Beyazıt Hamamı yada meşhur Patrona Halil isyanını çıkaran Patrona Halil’in hamamının arkasındadır. 1745 yılında Sadr-ı Esbak Devamını Oku

 

Şehzade Camii, Sinan’ın ilk anıtsal yapısıdır. Kanuni Süleyman’ın genç yaşta ölen oğlu Mehmet için yaptırıldığı söylenir. Sonuçta böyle olduğu belli, ama Devamını Oku

Halil Efendi Mescidi’nin yerine 1561 yılında Rüstem Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Adım Adım İstanbul kitabında Rüstem Paşa Camisi hakkında şöyle yazar. Devamını Oku

Eski İstanbul’u #Hayallemek

Eski ve yeni fotoğrafları yan yana getirerek zamanın kente etkisini çarpıcı şekilde görmek mümkün oluyor. Eski ve yeni kolajlarını #hayallemek etiketiyle Twitter'dan paylaşıyorduk. Bugün mail yoluyla bize ulaşan Ali Cihan Akyüz…

Öncesi sonrası ile Tophane

İsmini Kanuni Sultan Süleyman'ın oğlu Cihangir'den alan semte bakıyorsunuz. Fotoğrafçının makinesini koyduğu yer ise Tophane Kışlası'nın talim alanı. Fotoğraf 1889 öncesine ait. 1889 öncesi yazmamın sebebi fotoğrafta…

Dünya Sağlık Sokak 1969 ve günümüz

#Taksim Dünya Sağlık Sokak'ın 46 yıl öncesini #hayallemek ... The Marmara Otel'in Gümüşsuyu'na bakan sokağın 1969'daki ve günümüzdeki hali.  

Macar Kardeşler Caddesi’nde #hayallemek

#Fatih Macar Kardeşler Caddesi'nin günümüz fotoğrafı ile 1960 yılındaki fotoğrafının kolajlı hâli. 1960'lı yıllarda yol genişletmek için caddenin sol tarafı yıkılmış. Kolajda kullanılan eski fotoğraf 1960'ta yapılan…

The Marmara yokken…

Taksim Meydanı'nda The Marmara Oteli yokken yerinde ne vardı? Bu sorunun cevabını veren bir kolaja bakıyorsunuz. 1973 yılında inşa edilen otelin olduğu yere ait 1969 tarihli bir fotoğraf... #hayallemek #Taksim #Beyoğlu #istanbul…

Taksim Meydanı’nda Turist Ömer’i #hayallemek

Turist Ömer Uzay Yolunda filminin çekildiği günleri #hayallemek . 1973 yapımı filmin tanıtımı için şehrin sembol mekanlarında fotoğraflar çekilmiş. O fotoğraflardan biri günümüz fotoğrafı ile bir arada... 1970'te yanan AKM…

Yavuz Er Sinan Camii’nin eski günlerini #hayallemek

Yavuz Er Sinan Camii önünde eski günleri #hayallemek .. Unkapanı Eski Sebze Hali'nin olduğu yer. Günümüzde #Unkapanı Köprüsü'nden #Eminönü 'ne döndüğünüz nokta. Merak edenler için camiye ismini veren "Yavuz Er" hikayesi burada…