1950’li yıllar ve günümüzde Balık Pazarı’nın Tarlabaşı istikametinden girişi. Eski ve yeni fotoğraf arasında değişen pek bir şey yok gibi görünüyor fakat zemindeki Arnavut kaldırımının ne kadar güzellik kattığı fark ediliyor.

1850’li yıllara kadar Galata’yı çevreleyen surların hemen dışındaki bu alan mezarlık olarak kullanılıyordu. Konsoloslukların getirdiği hareketlilik günden güne artarak bölgenin yoğun şekilde yapılaştığı, mezarlıkları eritmeye başladığı yıllar. İlk yapılaşma fotoğrafta görüldüğü şekilde iki-dört katlı yapılar şeklinde olmuş. 1900’lü yıllara yaklaştıkça bölgenin cazibesi artmış ve günümüze de ulaşan daha yüksek katlı eski apartman örnekleri inşa edilmiş. Eski fotoğrafta sol tarafta mezar taşları görülebiliyor. Yine eski fotoğrafta İstanbul kent hayatının değişmez bir parçası olarak sokak köpekleri görülüyor.

1950’li yılların sonu veya 1960’lı yılların başı olarak tarihlenebilecek eski bir fotoğraf ile günümüz karşılaştırması. Menderes dönemi yol genişletme çalışmalarından biri olan Dolmabahçe – Karaköy yolu yeni açılmış. Anadolu Yakası ile Avrupa Yakası’nı birbirine bağlayan Kabataş Arabalı Vapur İskelesi’ne ulaşımı kolaylaştırmak amaçlanmıştı. Molla Çelebi Camii etrafındaki yapılar yıkılmış. Bu çalışmalar sırasında pek çok eser ortadan kaldırıldı veya yerleri değiştirildi. Sonrasında o dönem için arabalrın geçebileceği geniş yollar elde edildi. Fakat araba sayısının günden güne artması kültürel miras kaybının boşuna yapıldığı sonucunu ortaya çıkardı.

Eski fotoğrafta 1930’lu yılların ikinci yarısında bir fırtınada parçalanan Eski Unkapanı Köprüsü görünüyor. Bozdoğan Kemeri tarafında 1909 yılı yangınının izleri duruyor. Yani bu iki tarih arasında bir dönemde çekilmiş bir fotoğraf. Azapkapı Sokollu Mehmed Paşa Camii’nin denize bakan kıyısında depo yapıları görünüyor. Kıyıların çok eski zamanlardan o tarihe kadar liman olarak kullanıldığı deniz kenarındaki yapılardan anlaşılıyor.

1980’li yıllarda kıyıdaki yapıların büyük bir kısmı Haliç’in temizlenme çalışmaları sebebiyle yıkıldı.

Yeni fotoğrafta hemen göze çarpan, döneminde çok tartışılan Haliç Metro Köprüsü oluyor. 2009’da inşasına başlanan köprü 2014 yılında açılmıştı.

1930’lu yıllar ve günümüzde Galatasaray Lisesi’nin yan duvarında yer alan Hamidiye Çeşmesi’nin görünümü. Çeşmenin akmaması sebebiyle gelen geçenin çöplerini bıraktığı ve afiş yapıştırdığı bir yer haline dönüşmüş. Zarar görmemesi niyetiyle önüne yapılan demir parmaklıklar çeşmeyi hapsetmiş.

1920’li yılların ikinci yarısı ve günümüzde Galatasaray Meydanı. Eski fotoğrafta görünen karşı cephede pek bir değişiklik olmamış gibi görünüyor. Sol tarafta ise kısmen görünen Galatasaray Karakolu artık yok.

1950’li yıllar ve günümüzde İstiklal Caddesi. Eski fotoğrafta lastik tekerlekli araçların, hem yayaların hem de tramvayların caddeyi kullandığı zamanlar görülüyor. 1961 yılında tramvayların Avrupa Yakası’nda kaldırılması sonrası İstiklal Caddesi yoğun araç ve insan trafiğinin olduğu noktalardan biri haline geldi. 1980’li yılların sonlarında araç trafiğinin Tarlabaşı Bulvarı’nın açılması ile caddenin araç trafiğine kapatılması çalışması başlatıldı. 1990 yılında nostaljik tramvay eski fotoğraftaki modeli ile tekrar Taksim Tünel arasında boy gösterdi.

Cinemajik adlı sinema salonu Sıraselviler üzerinde İstiklal Caddesi’nin girişinin karşısında faaliyet gösteriyordu. Frederick Bruce Thomas 1921’de sinemanın alt salonunu kiralayarak Maksim Gazinosu’nu açtı. Yaklaşık altı yıl faaliyetin ardından gazino borçları nedeniyle kapandı. Maksim Gazinosu’nun yerinde yıllar boyunca farklı isimler ile pek çok lokal faaliyet gesterdi. Fahrettin Aslan 1961 yılında Maksim ismi ile tekrar açtığı gazino 1980 yılına kadar İstanbul eğlence hayatının en önemli mekanlarından biri oldu. Eski fotoğraf 1970’li yıllardan.
Yakın zamana kadar otopark olarak kullanılan yapı günümüzde fotoğraftaki gibi.

Galatasaray Meydanı’nı Tarlabaşı Bulvarı ve İngiliz Konsolosluğu’na bağlayan eski adı ile Hamalbaşı Caddesi yeni adı ile Meşrutiyet Caddesi. Meşrutiyet’in ilanı sırasında çekilen bir fotoğraf. Aynı açıdan günümüzde bakış.

Tepebaşı’nda 1893 yılında mimar Achille Manoussos tarafından inşa edilen Bristol Oteli. Döneminde Büyük Londra, Pera Palas ve Tokatlıyan otelleri gibi İstanbul’a gelen pek çok gezgini ağırladı. Yapı günümüzde Pera Müzesi olarak kullanılıyor.

1950’li yıllarda ve günümüzde Taksim Meydanı. Eski Fotoğraf günümüzde The Marmara Otel’in olduğu yerden çekilmiş. Karşıda dönemin popüler eğlence mekanı Kristal Gazinosu görünüyor.

Yeni fotoğrafta solda 1970’li yıllarda inşa edilen The Marmara binası görünüyor. Karşıda Taksim Maksemi’nin hemen yanında 1980’li yılların ikinci yarısında başlayan yıkımların ardından açılan Tarlabaşı Bulvarı görünüyor. Metro çıkışları ve zeminin altından yapılan geçişler sonrası her iki fotoğraftaki Taksim Meydanı arasındaki fark oldukça fazla.

Eski fotoğraf 1930’lu yıllardan. Taksim Topçu Kışlası’nın hemen ön tarafında askerlerin talim yaptılığı alan (Talimhane)yeni yapılaşmaya açılmış. Zamanında bu bölgenin meydan olarak kullanılması düşünülmemiş. Eski fotoğrafta görünen konut olarak inşa edilen yapılar günümüzde otellere dönüştü.

T.Wild’in 1900 yılında baktığı yerden Tünel Meydanı’na bakış… T. Wild, dönemindeki pek çok makineden farklı bir fotoğraf makinesi kullanarak günlük hayatı ve mekanları panoramik olarak fotoğraflamış.
O yıllarda tramvay hattının Tünel ayağının henüz çalışmadığı anlaşılıyor. Ana tramvay hattı İstiklal Caddesi Galatasaray Meydanı’nda İngiliz Konsolosluğu tarafına saparak Tepebaşı, Şişhane, Bankalar Caddesi’ni kullanarak Karaköy’e ulaşıyordu. Fotoğrafta görünen meydan çeşmesi artık günümüzde orada değil.