Bahçelievler’de Siyavuş Paşa Kasrı’nın önünde yer alır. Sadrazam Siyavuş Paşa tarafından Mimar Sinan’a 1572 tarihinde yaptırılmıştır. Siyavuş Paşa Çeşmesini harita üzerinde görmek için tıklayınız.
İstanbul’un tarihi eser bakımından fakir olan bir köşesinde Bahçelievler’de bu denli iyi korunmuş ve eski esere rastlamak şaşırtıcı. Bahçelievler Belediyesi’nin sitesinde eser hakkında şu bilgiler yer alıyor; Devamını Oku
Yeniköy’dedir. 19. yüzyıl sonunda, eklektik tarzda inşa edilmiş. Yalı bilinen ilk sahibi Madenci Arif Bey’in ismiyle anılır. Arif Bey’in mülkiyetinden Süreyya Bey’in mülkiyetine geçmiştir. 1920 yılında Sipahi Ocağı Kulübü olarak kullanılmıştır.
Fotoğraf ve Kaynak: Sudi Yenigün
Aksarayda Laleli Baba Türbesinin hemen arkasındadır. Fatih devri defterdarlarından Kemal Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1902’de Fehmi Paşa’nın karısı Feride Hanımın yaptırdığı onarımla, zaman içerisinde pek çok onarım gören cami günümüzdeki halini almıştır. Caminin duvarları kagir, çatısı ahşaptır.
Laleli Camii ve Laleli semtine ismini veren Laleli Baba, Sultan 3. Mustafa döneminde yaşamıştır. Padişahla aralarında geçtiği rivayet edilen hikaye şöyle;
3. Mustafa yaptırmakta olduğu camiyi denetlemek üzere günümüzde “Laleli” denilen semte geldi ve civarda kerametleri ile ünlü “Laleli Baba” isimli bir şeyhin olduğunu öğrendi. Bu şeyhin sohbetinden faydalanmak isteyen padişah Laleli Baba’yı yanına çağırttı. Bir süre sohbet ettikten sonra padişah şu soruyu sordu;
– Efendi Hazretleri, bu dünyada en güzel şey nedir acaba?
Laleli Baba cevap verdi:
-Bu dünyada en değerli şey yiyip içtikten sonra sıkıntısız bir şekilde def-i hacet (büyük tuvaletini) yapabilmektir, der.
Padişah cevabı duyunca şaşırdı. Sohbetin başından beri mantıklı konuşan Laleli Baba’nın böyle garip bir cevap vermesi üzerine padişah sohbeti bitirip saraya döndü.
Saraya döndükten sonra padişah şiddetli bir kabızlığa yakalandı. Sarayın hekimleri seferber oldu ama ne yaptılarsa çare olamadılar.