İstanbul Beyoğlu ilçesinde Galata’da Bizans devrinde XII. yüzyıldan itibaren İtalyan asıllı Ceneviz yerleşimi başlamıştır. Bizans’ın iyice zayıfladığı XIV. yüzyılda ise kolonilerinin etrafını saran surların bir parçası olarak da deniz seviyesinden 35 m. kadar yükseklikteki, arazinin en yüksek yerine, Haliç girişiyle Marmara’ya hâkim bir yerde Devamını Oku
İstanbul Üsküdar ilçesinde, İstanbul boğazının ağzında, Sarayburnu ile Salacak arasında olan bu kule boğazın Anadolu sahiline 200 m. uzaklıktaki bir kayalığın üzerinde olup, İstanbul’un simgelerinden birisidir.
Bu kayalıktan tarihte ilk kez M.Ö. 411’deki Atina-Sparta savaşı sırasında küçük Byzantion şehrinin Sparta’yı tutmasıyla bahsedilmektedir. Atina’nın galibiyeti ile sonuçlanan bu savaş sonrasında Boğaz’ın Avrupa yakası Sparta, Anadolu tarafı ise Atina egemenliğinde kalmıştır. Atina, Boğaz’ın giriş-çıkışını kontrol altına almak için bu küçük kayalığın üzerinde bir gümrük istasyonu kurmuştur. Makedonya Kralı Devamını Oku
Nazır Mehmet Halil Efendi tarafından 1879 tarihinde Uşşaki dergahı olarak yaptırılmıştır. Tekkenin kapatılması ile başka amaçlarla kullanılan eser 1951-52 yıllarında halkın yardımıyla tamir edilmiş ve ibadete açılmıştır. Çevre duvarına gömülü kitabeli çeşme, tekkeden daha eskidir. 1562 yılında yaptırılmış olan bu çeşmenin kitabesi Ahmet Karahisari’ye aittir.
Uşşaki Camii’nin harita üzerinde görmek için tıklayınız.
Tahtakalede Tahtakale Hamamı’nın arkasındadır. Fatih dönemi esnaf loncası tarafından yapılan cami günümüzde orjinalliğini yitirerek ulaşabilmiş.
Timurtaş Camii’ni harita üzerinde görmek için tıklayınız.
İstanbul Ansiklopedisi yapı hakkında;
“Yapı, 2. Mehmet Dönemi (1451-1481)’nde inşa edilmiş, İstanbul’un en eski Osmanlı Eserleri arasındadır. Hakkında ilk bilimsel çalışma 1916-17 de H. Glück tarafından yapılmış, o günlerde harabe halindeki yapının kabaca planı çıkarılmıştır.” yazar.
Aksiyon Dergisi 464. sayısında (2003) tahtakale hamamı hakkında şunlar yazar.
“Tahtakale Hamamı, İstanbul”un en büyük ve en eski hamamı olmasına rağmen artık “hamam” değil. Hamam birçok badireler atlatmış. Birinci Dünya Savaşı”ndan sonra Vakıflar idaresi tarafından satılması, yeni sahibinin uzun süre hamamı nasıl işleteceğine karar verememesi bunda etkili olmuş. 1980″li yıllarda soğuk hava deposu olarak işlev görmüş. Tarihi hamam, Eminönü ve İstanbul”un buz ihtiyacını karşılarken, peynir stoklamak için de kullanılmış.”
Yapı Doğan Kuban tarafından restore edilmiş. Günümüzde iş hanı olarak kullanılıyor.
Tahtakale Hamamını harita üzerinde görebilmek için tıklayınız.