Hipodrom, Bizans İmparatorluğu dönemindeki büyük bir eğlence ve yarışma mekânıydı. Ancak Hipodrom’un inşası sırasında, güneybatı bölümü oldukça eğimli bir araziye sahipti. Düz bir yüzeye ihtiyaç duyulan bu alanı düzeltmek ve Hipodrom’u oluşturmak için oldukça ilginç bir altyapı kullanıldı. Bu altyapı, tonozlarla örtülü 25 hücreden oluşuyordu.
İbrahim Paşa Sarayı, adını Kanuni Sultan Süleyman’ın ikinci veziri olan Pargalı Damat İbrahim Paşa’dan almaktadır. Roma dönemine uzanan tarihi hipodromun kademeleri üzerinde yükselmektedir.
Firuz Ağa Camisi, Sultan II. Beyazıt döneminin Hazinedarbaşı Firuz Ağa tarafından yaptırılmıştır ve 1491 yılında inşa edilmiştir. Bu caminin yapımında rol oynayan en dikkate değer isimlerden biri, caminin kapısında yer alan kitabeyle anlaşılacağı üzere, ünlü hat sanatçısı Şeyh Hamdullah Efendi’dir.
İstanbul’un en önemli tarihi ve turistik merkezlerinden biri olan Sultanahmet Meydanı’nda, Sultan I. Ahmed Türbesi’nin karşısında bulunan Alman Çeşmesi, Prusya Kralı ve Alman İmparatoru II. Wilhelm’in Türkiye’ye yaptığı ikinci ziyaretinin anısına yaptırılmıştır.
Theodosius Dikilitaş, ilk olarak Mısır’ın antik dönemine dayanan bir geçmişe sahiptir. M.Ö. 1450 civarında, Mısır’ın III. Tutmosis hükümdarı için inşa edilmiş ve Karnak’taki Amon-Ra Tapınağı önüne yerleştirilmiştir. Bu antik dikilitaş, üzerinde net bir şekilde görülen Mısır hiyeroglif yazısıyla zenginleşmiştir. Yazı, Tutmosis’in babasının anısına Karnak’ta bir dikilitaş diktirdiğini ve Mezopotamya’da bir anıt inşa ettiğini anlatmaktadır. Dikilitaşın üzerinde ayrıca Firavun ile tanrı Amon Ra’nın resimleri de bulunmaktadır.