Bulunmuş fotoğraflar, kendi dünyalarını yaratır. Kimsesiz bir fotoğrafı elinize aldığınız anda hayal başlar, merak katlanır.

 

Acaba

Burası neresi?

Mutlular mıydı?

Bu fotoğraf çekildikten sonra onlara ne oldu?

Acaba

 

Bu fotoğraflar Aylin Sayek Beyazıt’ın uzun yıllara yayılan bir tutkuyla, dünyanın dört bir yanından topladığı buluntu fotoğraflar. Tek ortak yönleri sahipsiz olmaları.

Bu çok ‘normal’ fotoğraflarda, kim olduklarını bilmediğimiz insanların yedikleri, içtikleri, gezdikleri, arkadaşları, düğünleri, kısacası anıları ve hiçbir zaman bilemeyeceğimiz hikayeleri var.

 

Şimdi bu kayıp fotoğraflara hayat, sözcüklere suret verme zamanı.

Fotoğrafların “acaba”larına hayali bir cevap, bir hikaye arıyoruz.

Gerçek insanlara,sahipsiz fotoğraflara,geçmiş hayatlara hikayeler.

 

Acaba projesinde bu fotoğraflardan ilham alacağını bildiğimiz yazarları kısa hikayeleriyle Tanıdık Yabancılar’a ses olmaya davet ettik. Fotoğrafların yarattığı “acaba” sorularına onlar cevap versin istedik.

 

Tanıdık Yabancılar’ı bu kez yazarların gözünden görecek, dilinden okuyacaksınız.

Nisan ayı boyuncaher gün bir kısa hikayeyle birlikte ona ilham veren fotoğrafı www.tanidikyabancilar.com’da

Her sabah okuması en fazla 2 dakika süren kısa hikayeler yayınlıyoruz.

Sizi geçmişe, o fotoğrafın etrafındaki olası hikayelere götüren 2 dakika.

Tanıdık Yabancılar Acaba

Yazar Listesi:

Ayşe Adres, Ayşen Bayazıt Melik, Berin Aral, Cem Kafadar, Çağrı Öztürk, Demet İleri, Ebru Coşkuner, Ertan Meyan, Funda Çapar, Gamze Hoşgül, Gülay Afşar, Hasan Hayyam Meriç, Hasan Reyhanoğlu, İdil Himmetoğlu,

JehanBarbur, Lale Başcanbaz, Macit Selekler, Merve Kubanç, Müjde Alganer, Münevver Antczak, Nuray Atacık, Özge Akdeniz, Özlem Öztürk, Sedef Betil, Sema Osmanoğlu, Sevil Eryaşar, Şebnem Uralcan, Talin Azar,

Tülay Atabey, YasminaJraissati, Zeynep Göğüş

 

 

Tanıdık Yabancılar ile ilgili:

Tanıdık Yabancı terimi ilk defa Amerikalı psikolog Stanley Milgram tarafından 1972’de tanımlanmış:

günlük aktivitelerden tanıyabileceğiniz ama etkileşmediğiniz insanlar. Onları sürekli görüyorsunuz, ama iletişime geçmiyorsunuz; onlarla sözlü değil sadece görsel ilişkiniz var; tamamen bilinmez de değiller ama tanışıklığınız yok.

 

Aynen bu fotoğraflardakiler gibi.

“Tanıdık Yabancılar bir ikinci el dükkanında rastladığım sahipsiz bir albümü üzülerek almamla başladı. Koleksiyoner olmak için değil, bu fotoğrafları o dipsiz kuyulardan kurtarma kahramanlığı hissiyle topladım.

Yıllarca dünyanın dört bir yanındaki bit pazarların, ikinci el dükkanlarının ve sahafların tozlu kutularını zaman mevhumundan koparak karıştırdım; bazılarını ‘biz zaten atacağız, alın’ diyerek hediye ettiler, ama çoğunu bizzat aşık olup aldım. Birilerinin zamanda kaybolan anılarını saklama telaşıyla, kaybolmayı hak etmiyorlar isyanıyla biriktirdim.

Bu çok ‘normal’ fotoğraflarda, kim olduklarını bilmediğimiz insanların yedikleri, içtikleri, gezdikleri, arkadaşları, düğünleri, kısacası anıları ve hiçbir zaman bilemeyeceğimiz hikayeleri var.

Yabancı ama tanıdık hikayeler.”

Aylin Sayek Beyazıt