Rumeli Kazaskeri Damadzade Mehmed Murad Efendi’nin, “Murad Molla” lakaplı kişiliği altında, 1775 yılında yaptırdığı bu kütüphane, günümüze özgün tasarımını başarıyla korumuştur.
Binanın temeli, Doğu Roma dönemine ait tonozlu bir altyapının üzerine inşa edilmiştir. Kitapların zarar görmesini engellemek amacıyla, zemin rutubetini önlemek için bu altyapının duvarları, karşılıklı küçük pencerelerle havalandırılmıştır. Yaklaşık 13×13 metrelik bir alanı kaplayan bu yapı, tuğla ve moloz taş sıralarıyla düzensiz bir şekilde örülmüş, köşeler ise kesme küfeki taşından pilastrlarla takviye edilmiştir. Kapının üzerindeki kitabe, kütüphanenin inşa tarihini (1775) açıklar.
Kütüphane binasının en dikkat çekici özelliklerinden biri, Türk-İslam mimarisinin en eski örneklerinden başlayarak daha sonra Anadolu’da 15. yüzyılın ortalarından itibaren geliştirilen, merkezi bir kubbe ve dört yarım kubbe şemasını yansıtmasıdır. Kare planlı mekânın ortasında, dört sütuna dayalı kemerlerin üzerinde pandantiflerle desteklenmiş bir kubbe yükselirken, dikdörtgen planlı alanları dört yönden saran birer tonoz bulunur. Köşelerde ise kare planlı alanların üzerinde ufak kubbeler vardır. Bu yapının cephesinde, klasik üslubun sembolik bir öğesi olan sivri kemerlerin kullanılması da dikkat çekicidir.
Başlangıçta yazma eserlerin büyük bir koleksiyonunu içeren bu kütüphanenin koleksiyonları 1949 ve 1954 yıllarında Süleymaniye Kütüphanesi’ne taşındı. Günümüzde ise Murad Molla koleksiyonu dışında kütüphane, İl Halk Kütüphanesi’ne bağlı bir halk ve çocuk kütüphanesi olarak hizmet vermektedir.