Molla Çelebi Camisi Yol genişletilmesi nedeniyle çevresinden soyutlanmış olan Molla Çelebi Camisi’ne halk “Fındıklı Camisi” der. “Çelebi” lakabı, bilimadamı olduğunu ifade eder. Molla Çelebi Anadolu Kazaskerliği’ne kadar yükselmiş olup, aynı zamanda şairdir. Sultan 3. Murat’ın Harem-i Hümayun’daki kadın müsahiplerinden Ayşe Hubbi Hatun ile evlendiği için “Hubbi Mollası” olarak da şöhret bulmuştur. Ünlü Şeyhülislam Zembilli Ali Efendi’nin oğlu olan Molla Çelebi Kadılık ve müderrisliklerde bulunmuştur. “Molla Çelebi” lakabıyla anılan Mehmed Vusuli Efendi’nin mezarı, caminin yanında değil, Eyüp’te Debbağhaneler (Tabakhaneler) Mevkii’nde yaptırdığı tekkenin haziresindeki yanlışlıkla şair Fitnat Hanım’a ait zannedilen
türbede gömülü olduğu anlaşılmaktadır(1590). 16. yüzyılın üçüncü çeğreğinde, Fındıklı’nın o zaman denize sıfır kıyısına camiyi Mimar Sinan’a yaptırırken, hem semti, hem Anadolu Kazaskerliği’ni; hem sarayda musahiblerden Ayşe Sultan’ın zevci oluşunu göz önünde tuttuğu anlaşılıyor. Caminin ana mekanının büyük kısmı tek kubbeyle örtülmüştür. Altı ayağa oturtulan kubbenin taşıyıcılarının iki tanesi altı köşeli paye, dördü duvar çıkıntıları şeklindedir. Orta kubbesi beş yarım kubbe ile genişletilmiştir, inşaat köfeki taşından, sivri külahlı minaresi için de epeyce ölçü oranı denemesi yapıldığı bellidir. Minare, tabandan kubbe üstüne
kadar olan yüksekliğin tam iki katıdır. İnşa yılı tam olarak belirlenememekte, ancak Molla Çelebi tarafından yakınında inşa ettirilen 1561-62 tarihli hamamla aşağı yukarı aynı yıllara tarihlendirilmektedir. Yol genişletilirken, 1958 yılında yıktırılan hamamından başka bir Sübyan Mektebi ile küçük bir külliye meydana gelmekteydi.
Zaman içinde Cami, depremlerden ve yangınlardan hasar görmüş, yine de günümüze ilk planına uygun olarak gelebilmiştir. Özellikle 1723 ve 1724 (Lale Devri) sırasında geçirdiği yangınlardan sonra onarılmıştır. Yıktırılan hamamının halen elde mevcut kitabe taşında 963 (M.1565-1566) tarihi görülmektedir. Tarih kitabesi şöyledir;
“Görenler ol makam-ı dil-küşanın didi tarihin Leb-i deryada seyran eyle hammamını mollanın” Bu kitabe halen Çarşıkapı’daki İstanbul Fetih Cemiyeti’nin bahçesinde bulunmaktadır. Hadikatü’l- Cevami, Cami için “hünkar mahfeli de vardır” kaydını koymuştur. Caminin -güney yanındaki-12 şahideli, 11’i kitabeli küçük haziresinde (H.1121) tarihli önemli bir mezar, (1694-1695 ve 1707-1708 yıllarında) Şeyhülislam,Kazasker, yazar, şair, Cihangiri Tarikati’nden Sadreddinzade Sadık Ahmed’e (1630-1709) aittir. Diğer mezar taşları: 1130,1170, 1180, 1187, 1199 ve 1193 tarihli…
Molla Çelebi Camisi 1958 yılında çok harap durumda bulunuyordu. Daha önce ahşaba dönüştürülmüş olan, altı mermer sutünlu, beş kubbeli son cemaat yeri yenilenmiştir. Cami, Sinan’ın altı destekli (altıgen şemalı) camileri arasında yer alır. Sinan-Beşiktaş,Kadırga,Topkapı… vb’deki eserlerinde de olduğu gibi Edirne’deki (1437 tarihli) Üçşerefeli Cami’nin şemasını uygulamıştır. Kubbe kasnağı, yan kubbelerle de ve ana haremde yuvarlak kemerli pencerelerdir. Denize çıkıntılı mihrap ise, Bursa/Hüdavendigar, İstanbul/Fatih ve Bayezid camileri geleneğini yansıtıyor. Kadınlar mahfili var.
Caminin minaresi 2000-2001 yıllarında yenilenmiştir. Caminin güney yanında bulunan ve Mimar Sinan yapısı olan Molla Çelebi Hamamı’nın 1958’de yol genişletilirken yıktırılması üzerine, İstanbul Ansiklopedisi’nde Reşad Ekrem Koçu şu kaydı düşmüştür: “1958’de imar adı verilen ve İstanbul’un üstünden geçen müthiş yıkım fırtınasında sanat eseri ve tarihe omuz silken cehlin kör kazması ile yıktırılmış, yeri yeşil saha olmuştur.” Cami ve Hamam, Mimar Sinan’ın eserlerine ait “Tuhfetü’l-Mimarin”, “Tezkiretü’l-Bünyan”, “Tezkiretü’l- Ebniye” de kayıtlıdır. Sinan’ın Sultanahmed Meydanı’ndaki (Hürrem Sultan) Hamamı’nın plan ve yapı esası, burada da uygulanmıştı. Hamamda kadınlar ve erkekler kısmı bulunuyordu.
Molla Çelebi Camisini harita üzerinde görmek için tıklayın.
Kaynak: Adım Adım İstanbul