Topkapı Sarayı’nın kara tarafında, Soğukçeşme Kapısı’nın ilerisindeki sur duvarının üzerinde bulun­maktadır. Köşk, ilk olarak Fatih Sultan Mehmet’in saltanat, yıllarında inşa edilmiştir. Daha sonra, aynı yerde, 3. Murat’ın ahşap bir köşke inşa ettirdiği bilinmekte­dir. Bugünkü Alay Köşkü ise 1819-20’de 2. Mah­mut tarafından yaptırılmıştır.

Alay Köşkü, sur duvarı üzerine mermer konsol­larla oturtulan sekizgen bir ana mekân ve geriye doğru giderek hareketlenen mekânlardan oluşur. Konsollar, aynı zamanda, İncili Köşk’teki gibi deko­ratif bir özellik taşırlar. Köşk yüksek, tek sıra pence­relerle aydınlanmaktadır. Pencerelerin yuvarlak ke­merlerinin ortasına birer kilit taşı yerleştirilmiştir. Pen­cerelerin iki yanında dikdörtgen plastırlar bulunmaktadır. Ayrıca her cephede köşelere birer dik­dörtgen plastır daha yerleştirilmiştir. Bu düzenleme, cephede bir hareketlenme oluşturmaktadır. Köşk, kurşun kaplı bir kubbeyle örtülüdür. Alay Köşkü, bu özellikleriyle, 19. Yüzyıl Osmanlı mimarisi içinde tipik bir ampir yapı olarak değerlendirilmektedir.

Alay Köşkü, padişahın cuma namazına giderken saray erkekleriyle buluştuğu, tören alaylarını ve za man zaman saraya giren harem kadınlarını izlemek için kullandığı yapılardan biridir. Şehrin en eski caddelerinden birinin hemen kenarında inşa edildiği için, caddeyi kullanan bütün yabancılar tarafından yakından bilinmektedir. Ancak yine bu özelliği ne deniyle, Avrupalıların çok fazla ilgisini çekmemiştir.

Araştırmalar sırasında Alay Köşkü’nün bir adel gravürüne rastlanmıştır. Allom tarafından gerçekleş­tirilen gravürde köşk, bugünkü durumuna uygun şekilde yansıtılmıştır.

Batı Avrupa üslubunda yapılmış olan bu köşkün Balyan ailesinden Kirkor Amira Balyan (1764–1831) tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Büyük olasılıkla bu köşkün bulunduğu yer Eski İstanbul’un ana caddesi üzerinde idi. Alay Köşkü, Padişah ve erkânının resmi geçitleri izleyebilmesi için yaptırılmıştıı
Köşkün cadde üzerindeki pencere kemerleri üzerinde Hattat Mustafa İzzet Efendi’nin siyah taş üzerine altın yaldızlı madeni harflerle manzum bir yazısı bulunmaktadır.
Taş konsollar üzerinde çokgen planlı ve yedi cepheli, etrafı pencereli olan köşk, büyük ve tek bir salondan ibarettir. Arka ve yan taraflarına değişik büyüklükte hizmetkârlara özgü odalar yerleştirilmiştir. Saray bahçesinden geniş bir rampa ile büyük sofaya ulaşılan köşkün üzeri geniş saçaklı, soğan külah ile örtülüdür. İç kısımda bu külah bir kubbe olarak görülmektedir. Köşkün cephesi mermer levhalarla kaplanmıştır. Köşkün yedi penceresi olup, bunların üzerlerinde siyah-beyaz taşlardan yayvan kemerlere yer verilmiştir.
Alay Köşkü Cumhuriyetin ilk döneminde Güzel Sanatlar Birliği’ne tahsis edilmiştir. Bir süre Eminönü Halkevi’nin oyun salonu olmuş, 1945–1946 yıllarında İstanbul Eski Eserleri Tescil Bürosu olarak kullanılmıştır. Köşk 1959–1960 yıllarında Y.Mimar Fatin Uluengin tarafından orijinaline uygun olarak restore edilmiştir.
Günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü’nün yönetimindedir.
Alay Köşkünü harita üzerinde görmek için tıklayınız.