Unkapanı Köprüsünün Galata çıkışındadır. http://www.butundunya.com/ Mayıs 2005 sayısında eserle ilgili şöyle yazar.
4. Mehmed’in eşi 2. Mustafa’nın annesi Valide Sultan arabasıyla gezerken, Azapkapı’nın sokakları arasında küçük bir meydandaki çeşmenin başında, kırılan testisinden elinde kulpu kalmış ağlayan bir kız çocuğu görür ve çocuğu çağırtarak ona para vermek ister. Çocuk ise parayı almaz ve yaşından beklenmeyecek bir olgunlukla Valide Sultan’a şöyle der: *Testiyi kırdım parası için ağlamıyorum eve su götürmenin üstesinden gelemedim ona ağlıyorum.* Kızın bu sözleri Validenin hoşuna gidince, ailesine haber salınır ve küçük kız saraya alınır. Bu kız
büyüdüğünde 2. Mustafa’nın eşi Saliha Sultan olacak ve 2. Mustafa’ya hamile kaldığında; başında testiyi kırdığı çeşmeyi anımsayıp o küçük çeşmenin yerine daha büyük, daha muhteşem bir çeşme yapılmasını isteyecektir. Onun bu isteğini 1730 tarihinde tahta çıkan, oğlu 1. Mahmud gerçekleştirmiştir. Lale Devri geleneğini sürdüren Saliha Sultan Sebili ve Çeşmesi, ortada yuvarlak bir sebil, iki yanda birer çeşmeden meydana gelmiştir. Tümüyle mermer olan çeşme-sebilin ön cephesi muhteşem güzellikteki bitki motifleriyle bezenmiştir. Yabancı kaynaklarda Galata Çeşmesi olarak anılan Saliha Sultan Sebili ve Çeşmesi’nin Avrupalı ressamlar tarafından yapılmış gravürleri vardır. 1910’lu yıllarda onarılmak üzere kısmen sökülen sebil-çeşme, araya savaş yıllarının girmesi üzerine, uzun yıllar öylece kalmıştır. 1940’lı yıllara ait fotograflarda çeşmenin çatısının olmadığı görülür. İkinci onarım 1952-53 yılları arasında gerçekleşmiştir. 1957 yılında ise çeşme-sebille bir bütün oluşturan sübyan mektebi yıkılarak, sebil ortada bırakılmıştır.
En son onarım Vakıflar Genel Müdürlüğü girişimiyle ve Kuveyt Türk’ün sponsorluğunda 2006 yılında gerçekleşti.