Müzenin bulunduğu Hasköy semtinin imarı Yeni Cami arsası istimlakı sırasında Eminönü’nde yaşayan Yahudilerin bölgeye yerleştirilmesiyle başlar.(Bizans dönemi yerleşimini dikkate almazsak) Daha sonra İspanya’dan sürgün edilmiş Sefarad Yahudilerinin bölgeye gelmesiyle Hasköy Yahudi Mahallesi haline gelmiştir.

Eski Lengerhane ve Tersane binalarının onarılarak Rahmi Koç Müzesi haline getirilmiştir. Bu binalarla ilgili Wikipedia’da şöyle yazar;

“Lengerhane

Lengerhane, gemicilikte denize atılan zincir ve ucundaki çıpanın üretildiği yer anlamında kullanılır. 12. yüzyıldan kalma bir Bizans binasının temelleri üzerine 18. yüzyılda, 3. Ahmet döneminde, kurulmuştur. 3. Selim zamanında restore edilmiş ve Cumhuriyet’in kurulmasından sonra Cibali Tütün Fabrikası’nın olmuştur. Binanın çatısı 1984 yılında çıkan bir yangında ciddi hasar görmüştür. 1991 yılında “Rahmi M. Koç Müzesi ve Kültür Vakfı” tarafından satın alınana kadar terk edilmiş durumda kalmıştır.Bu bölümdeki en dikkat çekici eserlerden bazıları Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’ne ait araştırma alet ve makineleridir. Ayrıca uçaklar, lokomotifler, tarihi araçlar gibi ulaşım araçları, oyuncuklar ve modeller, matbaa makineleri, iletişim aletlerinin sergilendiği Lengerhane binasının yanında “Café du Levant” adlı Fransız mutfağı ağırlıklı bir restaurant bulunmaktadır.

Tersane

Günümüzde Rahmi M. Koç Müzesi sergi alanı olarak kullanılan tersaneler, 1861 yılında Şirket-i Hayriye tarafından vapurların bakım ve onarımı için yapılmıştır. Tersane müze için alındığı zaman 14 adet bina, marangozhane ve kızaklardan oluşmaktaydı.Bu bölümde sergilenen eserler denizcilik koleksiyonu, bilgisayar tarihine ait objeler, motosiklet ve bisikletler, at arabaları, kağnılar, klasik otomobiller, raylı ulaşıma ait eserler, tarımla ilgili objeler, zeytinyağı fabrikası ve su altı koleksiyonudur.

Ayrıca Rahmi Koç galerisi de bu bölümde yer almaktadır.”Koç müzesi ile ilgili ayrıntılı bilgiye müzenin web sitesinden ulaşabilirsiniz.