İstanbul’un en batısında Çanta Mahallesi’nin denize yakın kısmında bir yapı çıkar karşımıza. Bazıları bu 19. yüzyıl yapısını “Çantuğa Kilisesi” olarak isimlendiriyor.
Bazıları niteliyor diyoruz çünkü yapı üzerinde apsis olmaması, Kültür ve Turizm Bakanlığı kayıtlarında buranın bir han olarak geçmesi bu iddiayı zayıflatıyor. Fakat kesin bir hüküm vermeden hem kendi hem sizin kafanızı karıştıracak birkaç bilgi verelim. 1924 yılında yaşanan “mübadele” öncesinde Çanta Mahallesi bir Rum yerleşim bölgesiydi. Rumların yaşadığı bu kasaba antik zamanlarda ise “Çantuğa Kilisesi” olarak adlandırılan yerin birkaç kilometre ilerisinde bulunan Cambaz Tepe’de idi. Yani burada bir kilisenin bulunması bir sürpriz olmaz.
Azıcık Yunanca bilgisi ile “Çantuğa” kelimesinde geçen “ç” ve “ğ” harflerinin Yunanca olması çok zayıf bir ihtimal. Yunanca “Çanta” kelimesi “τσάντα” olarak yazılır ve “tsánta” olarak okunur. Yani yapının ismi -eğer kilise ise- olsa olsa Tsanda Kilisesi olabilir.
Şimdi yeterince kafanız karıştıysa bilgi vermeye devam edelim. Halk arasında bu yapıya Papazın Çiftliği, Şaraphane Kilisesi, Papazın Kilisesi gibi isimler veriliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na göre ise Deveciler Hanı…
Üst örtüsü tamamen ortadan kalkan yapı günümüzde kullanılmıyor.