30 Nisan günü basında pek ses getirmeyen bir açılış yapıldı. Osteoarkeoloji Müzesi açıldı. İsmi duyunca pek anlaşılamayan bu müze, İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi bünyesinde faaliyet gösteren arkeoloji çalışmalarında bulunan hayvan kemiklerinin sergilendiği yer. Bu müzede “Marmaray Kazıları”nda bulunan hayvan kemikleri de sergilenecek…DSC_3150-546x363

Osteoarkeoloji Müzesi, İstanbul Üniversitesi Avcılar Yerleşkesi içinde yer alıyor.

Konu hakkında İstanbul Üniversitesi gecikmeli bir şekilde basın bülteni hazırladı ve 7 gün sonra yayınladı. Elime geçer geçmez paylaşıyorum…

dsc_3152

İÜ Veteriner Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Onar tarafından Yenikapı Marmaray kazılarından çıkarılan ve Bizans İstanbul’u dönemine ait hayvan kemikleri ile tarihi materyalin sergilendiği “Osteoarkeoloji” Müzesi binasının açılış töreni de Rektör Prof. Dr. Yunus Söylet tarafından yapıldı.

DSC_3160-546x363

Türkiye’de ilk kez İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi bünyesinde açılan ve arkeolojik kazılar sırasında çıkarılan 4-7. yüzyıla ait 54 hayvan türüne ait iskeletlerinin sergilendiği Osteoarkeoloji Müzesi, Marmaray kazılarından elde edilen bulgulara ev sahipliği yapacak.

dsc_3167

İÜ Veteriner Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Onar “Şu ana kadar 60 binin üzerinde kemik incelemesi yaptık. 54 hayvan türü bulundu. Müzede sergilenen kalıntıları, 60 binden fazla bulgunun arasından büyük titizlikle seçtik” dedi.

dsc_3189

Prof. Dr. Onar, örnekleri mümkün olduğu kadar müzede sergilemeye çalıştıklarını anlatarak, şöyle devam etti: “Kazı alanında, 8 bin 500 yıl öncesine kadar giden buluntulara da ulaşıldı. Az da olsa neolitik dönem kalıntılarına da ulaştık. Çalışmalarımızda burada yaşayan toplumların tüketim alışkanlıklarını, o günkü hayvan popülasyonunu ve bunların bakım şartlarını anlamaya çalışıyoruz. Şu ana kadar elde ettiğimiz sonuçlarda, Bizans’ta hayvanlarla insan arasındaki bağın yoğun olduğunu belirledik. Yıllardır kazı çalışmalarına katılıyorum ancak hayvan kemiklerinin bu kadar fazla olduğu bir alana rastlamadım. 54 tür hayvandan bahsediyoruz, inanılmaz bir hayvan popülasyonuna rastladık. Sadece kedigiller dediğimiz aslan, kaplan türünün dışında birçok hayvan kemikleriyle karşılaştık. En ilginci bu. Şu anda Türkiye’de yaşamayan filin de kalıntısını tespit ettik. Büyük boyutlarda orkinos balıkları olduğunu da belirledik. Rektörümüz Prof. Dr. Yunus Söylet bu müzenin oluşturulmasında bize büyük destek verdi. Çalışmalarımızı hem yakından takip etti hem de “İstanbul Üniversitesi Müzeleri Projesi” kapsamında  müzemizin kuruluşunun tamamlanması için bütün olanakları sağladı  ”

dsc_3190

Ayrıca Prof. Dr. Vedat Onar, çalışmanın başladığı günden beri ulaştıkları bütün bulguları, bilim dünyasıyla da paylaştıklarını dile getirerek, kazılar bitse de çalışmalarının geniş zamanı kapsayan laboratuvar ortamında devam ettiğini, verileri ayrıntılı bir şekilde ortaya koyduklarını belirtti.

dsc_3179

Bulgulardan sadece verilerin alınmasının değil bunların muhafaza edilmesinin de önemli olduğunu anlatan Onar, bu verilerin yapılacak bir DNA çalışmasına da katkı sağlayabileceğini kaydetti.

dsc_3185

54 Hayvan türünün İskeleti Sergileniyor

Filden maymuna, attan orkinosa kadar 54 tür var. Kazı alanında geyiklerden yaban keçisine, develerden fillere, balıklardan caretta carettalara kadar çok sayıda türe ulaşıldı. İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Osteoarkeoloji Müzesi’nde kemikleri sergilenen türlerden bazısı şöyle: “At, eşek, katır, sığır, koyun, keçi, manda, köpek, kedi, yaban keçisi, yaban domuzu, evcil domuz, geyik, kızıl geyik, alageyik, karaca, ceylan, ayı, tilki, gelincik, yaban tavşanı, tavuk, yabani ve evcil kaz, yabani ve evcil ördek, turna, akbaba, pelikan, leylek, orkinos, kılıç balığı, köpek balıkları, kedi balığı, hani balığı, mercan, palamut, levrek, çipura, uskumru, vatoz, yengeç, yunus, caretta caretta, kara kaplumbağası, tosbağa, deve kuşu, fil, deve, maymun ve ayı.”