Yarın Beşiktaş, İnönü Stadı’ndaki son maçına çıkacak. 1500’lü yıllardan itibaren stadın bulunduğu yerin tarihçesi. Sonrasında stadın yapımı ve günümüze kadar geçirdiği evreler…
Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Cihangir şimdilerde kendi ismini taşıyan semtte yani “Cihangir”de avlanmayı çok severdi. Şehzade ayrıca cirit oynamaya ve seyretmeye çok düşkündü. Fakat Cihangir tepeleri yapısı sebebiyle cirit oynamaya müsade etmiyordu. Bölgenin yanıbaşındaki deniz ve dere dolduruldu. Bir cirit sahası oluşturuldu. (Şimdi stadın arkasındaki otopark ve yeni açık’ın olduğu alan)
Aradan yıllar geçer padişah Abdülmecit denizi biraz daha doldurarak bir saray yaptırır. Dolmabahçe Sarayı…
Sarayın ardında kalan Şehzade Cihangir’in cirit sahası sarayın atlarının bağlandığı ahırlar olur ve askeriye olur sonraları. Ahırlar ve askeriye yıkılarak 19 Mayıs 1939’da buraya bir stadın temeli atılır…
Gerisi herkesin malumu. (Wikipedia)
1939’da İtalya’dan davet edilen ve bu konuda uzmanlığı bulunan dünyaca ünlü stadyum mimarı Paolo Vietti Violi, mimar Fazıl Aysu ve mimar Şinasi Şahingiray’la birlikte stadyum için seçilen Dolmabahçe Sarayı’nın eski hasahırlarının bulunduğu yere uygun bir plan hazırladı. Stadın temeli, 19 Mayıs 1939’da Dolmabahçe Sarayı’nın eski has ahırlarının bulunduğu arazide atıldı. Ancak kısa bir süre sonra II. Dünya Savaşı’nın getirdiği sıkıntılar inşaatı engelledi. Bu nedenle 19 Mayıs 1943’te yeniden bir temel atma töreni yapıldı ve hafriyat işine girişildi. Harap durumda olan hasahırlar kolayca ortadan kaldırılıp hafriyat yapılabildi. Ancak arkada bulunan Gazhane tesisleri en büyük problemi teşkil ediyordu. Mimar Vietti Violi’nin çizdiği planın Gazhane’ya bakan kısmına el sürülemedi. Stadın diğer yerleri plana uygun olarak yapıldı. Ancak stadın Dolmabahçe Sarayı’na bakan yüzündeki büyük demir kapısının iki yanındaki duvara gömülecek tunç rölyefler yapılamadığı gibi, yine bu tribünün sahaya bakan yüzündeki iki küçük kulenin üzerine konulması gereken disk ve cirit atan sporcu heykelleri de yapılıp yerlerine konulamadı. Stadın Gazhane’ye bakan kısmı da yüksek bir taş duvarla kaplandı.
Stada, dönemin Cumhurbaşkanı ve Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşlarından olan İsmet İnönü’nün soyadı verildi. Stadın açılışını, dönemin İstanbul valisi ve belediye başkanı Dr. Lütfi Kırdar yaptı. Stad, o dönemin parasal değeriyle 5,000,000 TL’ye mal oldu.
İnönü Stadyumu, 27 Kasım 1947’de Beşiktaş ile İsveç’in AIK Solna takımı arasında oynanan maçla açıldı. Bu stadyumdaki ilk golü de o zamanlar Beşiktaş’ın futbolcusu olan Süleyman Seba atmıştır. İlk maç 3-2 Beşiktaşın mağlubiyeti ile bitmiştir.
1947’de açılışında adı İnönü Stadyumu iken 1952’de siyasi nedenlerle adı Mithatpaşa Stadyumu’na çevrildi, 1973’de tekrar İnönü Stadyumu oldu. Beşiktaş JK, açılışından beri bu stadı kullanmaktadır. Kısa bir süre dolmabahçe stadı ismiyle de anıldı.
1998 yılında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile BJK arasında imzalan sözleşme ile 49 yıllığına kiralanmış ve adı Beşiktaş İnönü Stadı olarak değiştirilmiştir. Bu sözleşmeyle BJK İnönü Stadyumu ile ilgili tasarruflarda bulunmaya sadece Beşiktaş Jimnastik Kulübü Derneği’nin yetkili olduğu hukuken tescil edilmiştir.
Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş., İMKB’ye yaptığı açıklamada BJK İnönü Stadyumu’nun isminin 2 dönem için Fi-Yapı İnönü Stadyumu olarak kullanılacağını bildirdi. Ancak yapılan antlaşma 30 Aralık 2011 tarihinde Fİ-Yapı tarafından feshedildi.
Trackbacks & Pingbacks
[…] bulunduğu alan hakkında iki farklı yazı yayınlamıştım. Her iki yazı da ilgi çekmişti. İlki 1500′lü yıllardan itibaren İnönü Stadı’nın bulunduğu yerin tarihiydi. İkincisi ise “İnönü Stadı’nın altındaki dehlizler” idi. Bu yazılardan […]
Yorumlar kapalı.