Manuel I. Kommenos adalar hakkında yazdığı bir listede, Tavşanadası (Neo-Andros) için ‘’Manastırı da vardır’’ kaydını koymuştur. Manastırı Patrik İgnatios’un burada tesis ettiğini Nicetas Paplogones’in kayıtlarından anlıyoruz (J. Pargoire, Les Monasteres de Saint Ignace les plus petit ilots de archşpel des princes, Sofia, 1901). 1158’e kadar mevcudiyeti bilinmektedir. Adada harap halde görülen Spilia, Aya Yani (Ayios Yuannis) Manastırı’na aittir (H. Mavrofridis, Pedikos Kosmos Mecmuası, 1960). Yakınındaki taşocağı gibi, boy atmış otlar, ailantuslar arasında kaybolmuş vaziyettedir. Bizans döneminde 4. yüzyıldan sonra başkent Konstantinople’un imarı için Tavşanadası’ndan başlamak üzere adalardan taş çıkarılmıştır.
Meşrutiyet’ten sonra, özellikle Büyükada’da köşkler, oteller, lokantalar süratle çoğalınca, Tavşanadası’nın istakoz ve böcekleri şöhret kazanmıştı. Ada uzun süre sadece ara sıra uğrayan balıkçıların av yeri olmuştu. 1993 yılında bir cinayete kurban giden Adalar Belediye Başkanı Recep Koç’un önerisi ile doğal yapısı çok güzel olan bu adaya çam ve akasya ağaçları dikilmiştir.
Tavşanadası İsmi
Büyükada’nın 9 kilometre güneyinde, 850 metre genişliğinde şirin bir ada. Ege Denizi’ndeki Andros’dan adalara göç eden koloniler bu adaya ‘’Nea-Andros’’ adını vermişlerdir (Vaspos ou latpos, Vita S. Igna ‘’P. 6. cv 695, 516’’ Belsamon Synody Vu con 12 P. 6). Bol martısı, adatavşanı ve aylantusları bulunuyor. Doğu yönünde güzel kumsallı doğal bir liman mevcuttur. Yakın zamana kadar istakoz/böcek avcılarının merkezlerinden biri idi.