İstanbul’un 560 yıllık eğitim öğretim tarihine damgasını vuran en gözde 100 okulu tek kitapta toplandı. İstanbul’un Yüzleri Serisi’nin 66’ıncı kitabı olarak yayımlanan İstanbul’un 100 Okulu’nda, okulların kuruluş hikayeleri, eğitim sistemleri, tarihi serüvenleri ve mimari özellikleri anlatılıyor.
İSTANBUL’UN 100 TARİHİ OKULU TEK KİTAPTA
İstanbul’un 100 Okulu isimli kitapta İstanbul’da açılan azınlık okullarından Aşiret Mektebine, askeri okullardan tarım ve ziraat okuluna, üniversitelere kadar birçok eğitim kurumu bulunuyor. Bunlardan bazıları bugün eğitim hayatına farklı isimler altında devam ederken, bazıları da süreç içinde ihtiyaç kalmamasından veya başka nedenlerden dolayı kapanmış durumda. Kapananlardan bazılarının da binalarını başka eğitim kurumlarına bıraktığı görülüyor.
İstanbul’un 100 Okul’unun 28 yaşındaki yazarı Derya Baş ile kitabın serüvenini konuştuk. Öğretmen ve metin yazarı olan Baş, tarihi okulların önceden beri ilgisini çektiğini, böyle bir çalışma için fırsat çıkınca da değerlendirdiğini belirtti. Araştırmaların çoğunun önceden hazırlandığını söyleyen yazar, bazı değişiklikler yapmak için büyük bölümünü yeniden ele aldığını anlattı. Kitabı yazma dönemini de, “Araştırması bol, keyifli ve farklı bir dönem” olarak özetledi. Kitapta yer alan okulları nasıl seçtikleri sorusuna ise şu cevabı verdi: “İstanbul, dünyanın en eski şehirlerinden biri. Şehrin ihtişamlı öyküsünde binlerce okul dirayetle varlık gösteriyor. Bunlar arasından 100 okul seçmek elbette kolay olmadı. Bu nedenle çerçevemi, anadolu ve fen liselerinden denizcilik liselerine, tarım ve ziraat okullarından, II. Abdülhamit dönemi okullarına kadar olabildiğince geniş tutmaya çalıştım.”
Derya Baş’ın en çok etkilendiği okul ise, II. Abdülhamit dönemi okullarından Sağır ve Dilsiz Mektebi olmuş. İstanbul dışında da bu çocukların eğitimi için okullar açıldığını vurgulayan Baş, “O dönem için bu hassasiyeti çok önemsiyorum” dedi.
İSTANBUL’UN 100 OKULU’NDAN DİKKAT ÇEKEN 10 OKUL ŞÖYLE:
Aşiret Mektebi (1892)
II. Abdülhamid tarafından, aşiret ağalarının çocukları için açılan Aşiret Mektebi 1982’de kuruldu. Ancak okulun iyi yönetilmemesi, masraflarının karşılanamaması ve öğrenciler arasındaki siyasi fikir ayrılıklarından dolayı kapatıldı. Aynı binada daha sonra Kabataş Lisesi eğitime başladı.
Boğaziçi Üniversitesi (1863)
Tarihi 1863’te kurulan Robert Kolej’e dayanıyor. 1971 yılına kadar erkek bölümü Bebek’teki kampusta eğitim veren Robert Kolej, buradaki kampusunu, üzerinde bir üniversitenin kurulması şartıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışladı. Böylece üniversitenin temelleri atıldı. Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden olan Boğaziçi Üniversitesi’nde eğitim devam ediyor.
İstanbul Amerikan Robert Koleji (1863)
Amerika Birleşik Devletleri sınırları dışındaki en eski Amerikan okulu olan Robert Kolej, “Amerikan tipi” eğitim vermek amacıyla Cyrus Hamlin ve Amerikalı tüccar Christopher Rhinelander Robert tarafından kuruldu. Okulun Bebek’teki yüksek eğitim bölümü üniversiteye devredilince, adı da ‘Özel İstanbul Amerikan Robert Lisesi” olarak değiştirildi. Türkiye’nin önemli liselerinden biri olarak eğitime devam ediyor.
İstanbul Lisesi (1884-1885)
Okulun temelini 1884’te açılan Numune-i Terakki özel okulları oluşturuyor. Günümüzdeki adıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın (Maarif Nezareti) 1896’da satın alarak devletleştirdiği okul, 1923’te Beyazıt’taki Fuad Paşa Konağı’na taşınarak İstanbul Erkek Lisesi adını aldı.
İstanbul Özel Alman Lisesi (1868)
İstanbul’daki Alman tüccarların çocuklarının gitmesi için önce, ‘Alman-İsviçre Burjuva Okulu’ adıyla açıldı. 1873’te kendi binasına taşınan okul, I. Dünya Savaşı sonunda kapanarak, binasına işgal kuvvetleri tarafından el konuldu. 1 Ekim 1953’te binasına tekrar kavuşan Alman Lisesi, eğitime kesintisiz devam etti.
İstanbul Üniversitesi (1453)
18 Kasım 1933’te eğitim faaliyetlerine başlayan İstanbul Üniversitesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk Avrupa tarzı üniversitesi olarak kabul edilen Darülfünun’un da devamı niteliğinde. İstanbul’un fethinin ardından Fatih Sultan
Mehmed, şehri ilim ve kültür merkezi haline getirme gayesiyle Osmanlı şehirlerindeki ilim adamlarını İstanbul’a davet etti. Bu davetle birlikte Fatih Sultan Mehmed, alimler, müderrisler ve hocalarla fetihten hemen sonra 1 Haziran 1453’te Ayasofya’da bir araya gelmiş ve onlardan vakit kaybetmeden eğitime başlamalarını istedi. Ayasofya’nın keşiş odalarının medreseye dönüştürülmesiyle başlayan eğitim süreci İstanbul’da yükseköğretimin başlangıcı kabul ediliyor.
Özel İtalyan Lisesi (1888)
İstanbul’daki İtalyan ailelerin çocukları için açılan İtalyan Lisesi, Lozan Antlaşması’nda Türk okullarıyla eşit şartlarda ve resmi olarak tanınan okullar arasında yer aldı. İtalyan Okulu’ndaki eğitim 1911’de kesintiye uğrasa da, 1913-1914 öğretim yılında tekrar başladı.
Özel Kalfayan Ermeni İlköğretim Okulu (1866)
1866’da Kalfayan Yetimhanesi olarak kuruldu ve daha sonra ilköğretim okuluna dönüştürüldü. Okul, 1999-2000 öğretim yılında Özel Semerciyan-Cemaran İlköğretim Okulu ile birleşti.
Notre Dame De Sion Kız Lisesi (1856)
7 Ekim 1855’te İstanbul’a gelen rahibelerin Pangaltı semtinde “Maison du Saint Esprit” adlı yatılı okul yönetimini devralmasıyla 1856’da açıldı. Türkiye’de resmen açılan ilk kız lisesi olma özelliğine de sahip. Tevhid-i Tedrisat Kanunu gereğince Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanan okul, 140 yıl boyunca kız lisesi olarak eğitim verdi. 1996-1997 eğitim yılında karma eğitime geçti.
Galatasaray Lisesi (1868)
Topkapı Sarayı içindeki Enderun öğrencilerinin ilk ve ortaöğrenim gördükleri bir kurum olarak, Sultan II. Beyazıd döneminde ‘Galata Sarayı Ocağı’ adıyla kuruldu. Galata Sarayı Ocağı 1675’te kapatılmış, 1715 yılında yeniden açılarak 1820’ye kadar “Galata Sarayı Medresesi” adı altında Osmanlı’nın en önemli kurumlarından biri durumunda, Tıbbiye ve Askeri Kışla olarak kullanılmaya başlandı. 19. yüzyılın başlarında İstanbul’da, Avrupalı örneklerine benzeyen bir okul kurulması fikri gündeme geldi. Galatasaray Lisesi’nin açılması için çok çapa sarf edildi. Okulun açılışı ise 1 Eylül 1868’de yapıldı.