Turist gibi İstanbul’u Gezmek serisinin 9 uncu durağı “Beyazıt ve Çevresi”… Bizans döneminde Forum Taori (Boğa Meydanı) olarak anılan şimdilerde Beyazıt Meydanı olarak adlandırılan meydan ve civarındaki eserler hakkında yazılar yayınlamıştım. Bu yazılar ve linkleri;
6 Eylül 1917 günü Filistin Cephesine gönderilecek cephaneleri taşıyan tren büyük bir gürültüyle infilak etti. Öyle büyük bir patlamaydı ki Kadıköy Çarşısına şarapnel yağmıştı. Esnaf ve alışveriş yapanlar kaçışarak kapalı mekanlara kendilerini zor attılar. Kargaşa ve panikten ezilerek yaralananlar oldu.
Hangisi yeni diye şaşırmayın. Haydarpaşa garı ilk kez yanmıyor. 1917 yılında da yanmıştı. Savaş ve yokluklar sebebiyle 1925 yılına kadar yanan çatısı onarılamadan yıllarca bekledi. Soldaki fotoğraf bu dönemden. 1917 yangını ile ilgili yazıyı yarın yayınlayacağım.
Bazı İslam Yazarlarına Göre FETİHTEN ÖNCE İSTANBUL Prof. Dr. Semavi Eyice (İstanbul Araştırmaları, Sayı 2, Sayfa: 7. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı İstanbul Araştırmaları Merkezi Yayını.) İstanbul’da 1996 yılında düzenlenen Habitat II toplantısı çerçevesi içinde iki de büyük kitabın yayınlanması tasarlanmıştı. Bu kitaplardan biri için benden Fetih’ten önceki İstanbul’u gören ve buna dair […]
Şimdiye kadar Sultan Abdülhamit’in fotoğraflarını albümlerinden seçmece olarak yayınladım. Londra British Library’in taradığı halleriyle yayınlıyorum. Müzenin numaralandırmasına göre 9. albüm.
Geçen haftanın ve bu haftanın gündeminin parçası olan Büyükada Rum Yetimhanesi’ne birde tarih açısından bakalım istedim. (Binanın bana ait bir fotoğrafı olmadığından internetten derlediklerimi kullandım.) Bina dünyanın ikinci, Ayrupa’nın ise en büyük ahşap binası olarak 1800’lü yılların sonunda bir Fransız şirketi tarafından Mimar Alexandre Vallaury’e yaptırılmıştır. Binanın asıl yapılış amacı otel (Prinkipo Palas Oteli) ve […]
İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet’ın askerlerinden biri olan Topçubaşı Hacı İlyas Ağa’nın yaptırdığı cami Fatih Eğrikapı’dadır. Kanuni devrinde Yatağani Dede isimli birinin caminin bulunduğu civarda Yatağani Çeşmesini yaptırması sebebiyle cami bazı belgelerde Yatağani Camii olarak da bilinir. Uzun bir dönem yapı Kadiri Tekkesi olarak kullanılmış.