Fatih Sultan Mehmet’in çocukluğunda karalama ve çizimler yaptığı defter Panorama 1453 müzesinde sergilenmeye başladı. 

18 Aralık 2010 tarihinde Sultan Mehmet’e ait bu defter hakkında bir yazı yazmıştım. Yıldız Sarayı’nda muhafaza edilen bu defter artık sergileniyor. Konu ile ilgili Kültür A.Ş.’nin hazırladığı bülten…

1362669349-fatihin-cocukluk-defteri-5-1

İlk kez merhum Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver’in inceleyip dikkate sunduğu, Kültür A.Ş. tarafından yayınlanan “1453 İstanbul Kültür ve Sanat Dergisi”nin Mayıs 2007 tarihli  1. sayısında da kapak konusu olarak ele alınan “Fatih’in çocukluk defteri”nin fotoğrafları, “Panorama 1453 Tarih Müzesi”ndeki bir panoda da yer alıyor. Panodaki fotoğraflar, Fatih’in hayatına olan ilgiyi artırıyor

Müze ve panolar

“Panorama 1453 Tarih Müzesi”nin asıl özelliği, hiç şüphesiz, İstanbul’un fethini tasvir eden panoramik tablonun üç boyutlu olması sebebiyle, ziyaretçilerin kapalı bir mekâna girdikleri halde kendilerini adeta açık bir alanda ve kuşatmanın en hararetli saatlerinin ortasında hissetmelerini sağlayan teknik yapısı…

Müzenin ana yapısını oluşturan bu panoramik salonunun yanı sıra, ziyaretçileri karşılayan koridorlardaki bilgilendirme panoları da ziyaretçilerden ilgi görüyor.

“Fetih neden gerekliydi?”, “Haçlıların yaktığı İstanbul”, “Bir Peygamber müjdesi: Fetih Hadisi”, “Fethin parolası: İmkânsızı başarmak”, “İstanbul kuşatmaya nasıl hazırlandı?”, “Latin külahı mı Türk sarığı mı?”, “Fethin planlanması”, “Fethin irade abidesi: Boğazkesen / Rumeli Hisarı”, “Kuşatmanın kırılma noktası: 20 Nisan Deniz muharebesi”, “Hukukun üstünlüğünü sağlayan hükümdar”, “Sanat hamisi sanatkâr hükümdar”, “Alimlerin Fatih Sultan Mehmed’i protestosu”, “Fatih Sultan Mehmed’in kaftan ve zırhı”, “Fatih Sultan Mehmed’in kılıçları”, “Fatih Sultan Mehmed’in kütüphanesi”, “Fatih Sultan Mehmed’in Kudüs ruhbanlarına fermanı”, “Fatih Sultan Mehmed’in Bosna Rahiplerine verdiği ahidname”, “Hıristiyan ve Yahudilerin umudu” gibi başlıklarla panolarda verilen bilgiler, ziyaretçilerin Fatih ve fetih hakkında kısa sürede bilgilenmelerini sağlıyor.

“Fatih’in çocukluk defteri…”

Bu büyük boy panolar arasında en fazla ilgi görenlerden birisi de, Fatih Sultan Mehmed’in çocukluk defterindeki çizimlerden örnekleri gösteren fotoğrafların yer aldığı pano.

21,5 x 28,5 cm. ebadındaki bu 180 sayfadan oluşan defterin ilk hâlinin nasıl olduğu bilinmiyor. Defter, 2. Abdülhamid Sarayının Mücellithanesinde yeniden ciltlenmiş.

Bugün Topkapı Sarayı Müzesi Hazine Kütüphanesi’nde muhafaza edilen defter, ilk önce 1986 yılında kaybettiğimiz Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver’in dikkatini çeker.

Süheyl Ünver, “İstanbul Risaleleri” isimli eserinde yer alan “Bir Defterin Düşündürdüğü Husus: Karanlıktan Aydınlığa” başlıklı yazısında, defteri ilk önce 1940 yılından önce gördüğünü belirterek “İlk görüşüm bende hiçbir tesir bırakmadı” diyor. Ünver, 1945’te ikinci kez gördüğünde “içine bir şüphe kurdu girdiğini”, 1950’de üçüncü defa gördüğünde ise defteri daha yakından incelediğini “fakat bir türlü bunu 1953’te İstanbul’un 500. Fetih Yılı dolayısile neşre cesaret edemediğini” kaydediyor.

Defteri en son 11 Aralık 1956’da gördüğünü belirten Ünver, defterin kâğıtlarının özellikleri, ebadı ve cildi hakkında teknik bilgiler de veriyor.

Defter gerçekten Fatih’in çocukluk defteri mi?

Süheyl Ünver, yazısında, ‘Fatih’in çocukken kullandığı karalama defteri’ olarak bilinen defterin gerçekten Fatih’e ait olup olmadığı konusunda tespitlerini ve kanaatlerini de kaydediyor.

“Defterin ne başında, ne ortalarında ve ne de sonunda Fatih ve devrine aidiyetini bildiren hiçbir kayıt yoktur” diyen Ünver, yazısının devamında, defterin ve defterdeki çizimlerin özelliklerini sıralayarak, buradan hareketle çizimlerin Fatih’e ait olabileceğine dair kanaatini ifade ediyor.

Defterde neler var?

“Fatih Sultan Mehmed’in çocukluk döneminde kullandığı defter” olarak kabul edilen sayfalarda, Süheyl Ünver’in ifadeleriyle şu çizimler ve yazılar yer alıyor:

– Fatih Sultan Mehmed’in tamam ve noksan çok sayıda tuğrası ve müsveddeleri,

– 2. Sultan Murad ve Fatih devri eserlerinden görülebilen bazı çiçek motifleri ve bunlardan mürekkep ufak terkipler,

– At başları, baykuş, kartal, leylek çizgileri,

– Efsanevî kanat şeklinde ve yine 15. Asırda tezyinatımızda yer alan Rumî dediğimiz örnek parçaları,

– Hıristiyan portreleri çizgileri,

– Sarıklı yüz çizgileri ve bunların yalnız baş etüdleri,

– Türk alfabesi,

– Yunanca alfabe,

– Fala bakmada kullanılan nokta ve çizgilerin çeşitleri,

– Farsça, iyi okunamayan beyitler.

(Haber: Sürur Öztürk)