Bali Paşa Camisi, İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan ve 15. yüzyılda inşa edilmiş bir Osmanlı camisidir. Cami, Sultan II. Bayezid’in vezirlerinden İskender Paşa’nın damadı Bâli Paşa tarafından yaptırılmıştır. Paşa’nın vefatı üzerine zevcesi Hüma Hâtun tarafından tamamlanmıştır.
Cami, 1633’de yangın geçirmiş, 1894’deki büyük depremde kubbesi ile son cemaat yeri çökmüş, 1918 Cibali Fatih yangınında bir kere daha harap olmuş ve bir müddet yıkıntı halinde kalmıştır. Cumhuriyet devrinde Vakıflarca ele alınan caminin kubbesi 1937 yılında betonarme olarak yenilenmiş ve son cemaat yeri ise 1975’de yeniden inşa edilmiştir.
Caminin Mimari Özellikleri
Bali Paşa Camisi, kare planlı bir harim ile, üzeri beş adet küçük kubbeyle örtülü beş birimli son cemaat yerinden oluşmaktadır. Kuzey, doğu ve batıdaki beden duvarlarına saplanan ikişer ayak ve bunları birleştiren üçer sivri kemer, harimi üç yönden kuşatan üst kat mahfilini taşımaktadır.
Duvarları kesme küfeki taşı ile örülmüş olan caminin nispetleri ve son cemaat yeri revakında görülen düşey yivli başlıklar dışında bütün detayları klasik Osmanlı üslubuna uygundur. Kuzeybatı köşesinde kare planlı minare kaidesi, kuzeydoğu köşesinde ise bunun aynı simetriği olan aynı boyutlarda bir merdiven kulesi yer almaktadır.
Mahfile çıkan merdiveni barındıran kulenin üst kesimi çapraz tonozlu bir hücre şeklinde değerlendirilmiştir. Kubbe içi nakış ve yazılarla süslenmiş olan caminin minberi mermerden, mihrabı alçıdan yapılmıştır. Ahşap olan kürsüsü, Ayasofya’nın müze olmasıyla oradan geldiği bilinmektedir.
Taştan yapılmış tek şerefeli minaresinin gövdesini süsleyen çubuklar, ancak Mimar Sinan ile ortaya çıktığından minaresinde Mimar Sinan’ın sanat izlerini sezmek mümkündür.
Bali Paşa Camisi, İstanbul’un önemli tarihi ve kültürel miraslarından biridir. 15. yüzyıldan kalma bu cami, klasik Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşımaktadır. Cami, geçirdiği yangınlar ve depremlere rağmen günümüze kadar ulaşabilmiş ve restore edilerek yeniden ibadete açılmıştır.