Ahi Çelebi Camisi’nin yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 1480-1500 yılları arasında inşa edildiği tahmin edilmektedir. Dikdörtgen bir plan üzerine inşa edilen cami, ikişer kemerle desteklenen tek bir kubbeden oluşmaktadır. Bu etkileyici yapının yapımını ise Tabip Kemal Ahi Can Tebrizi gerçekleştirmiştir. Ahi Çelebi, Hekim Başlığı ve Mutfak Emini gibi önemli görevlerde bulunmuş bir kişidir.
Ahi Çelebi Camisi, diğer adlarıyla Kanlı Fırın Mescidi ve Yemişçiler Camii olarak da bilinmektedir. Ne yazık ki, cami iki kez yanmış, ilk olarak 2 Temmuz 1539’da ve ikinci kez ise 18 Mayıs 1653’te büyük zarar görmüştür. Ayrıca, 1892’deki bir depremde de önemli hasarlar almıştır. Ancak her seferinde onarılarak ayakta kalmayı başarmıştır.
Ahi Çelebi Camisi, ünlü Mimar Sinan’ın eserleri arasında yer aldığı Tezkiret’ül Ebniye adlı eserde kaydedilmiştir.
Caminin İstanbul folklorundaki özel bir yeri vardır. Evliya Çelebi’nin ünlü seyahat rüyasının geçtiği yer olarak bilinir. Rüyasında Hz. Muhammed’in elini öpen Evliya Çelebi’nin “şefaat ya Resulullah” yerine “seyahat ya Resulullah” dediği mekân olarak Ahi Çelebi Camisi, İstanbul halkı arasında ayrı bir yer tutmaktadır. Bu hikâye, caminin mistik ve manevi atmosferini daha da vurgular.
Evliya Çelebi seyahatnamesinde Ahi Çelebi Camisi hakkında şunları yazar;
Ahi Çelebi, Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid ve Yavuz Sultan Selim devirlerinde yaşamış bir hekimdir. Her üç padişah döneminde Saray’ın başhekimliğini yapmıştır. Tıp alanından eserler kaleme almıştır. Babasından miras kalan servet ile Edirne’de medrese ve mektep, İstanbul’da ise Yemiş İskelesi’nde bir cami yaptırmıştır. Kanlı Fırın Mescidi olarak bilinen bu yapı Ahi Çelebi Camisidir.
Unkapanı’nda Yemiş İskelesi’nde helâl kazançla yapılmış bir camidir. Mimar Sinan yapısıdır.
Yemiş İskelesi’nde Ahî Çelebi Camii sokağında üzüm değirmencileri esnaflarının işyerleri vardır. Bunlara ait 15 dükkân olup 300 kişi bu işyerlerinde çalışır.
Caminin son cemaat yerinde, minare tarafındaki duvardan bir kapı açılarak ilave binalara geçiş sağlanmaktadır. Caminin cümle kapısı son derece sadedir ve mimari detaylarla süslenmemiştir. Ayrıca, caminin sağ tarafında bulunan ilave yapı üzerindeki çeşmenin kitabesi 1864 tarihini taşımaktadır.
Ahi Çelebi Camisi civarındaysanız hemen yakınlardaki Şeyh Abdurraif Şamadani ve Bekri Mustafa Türbesi, Zindan Han ve hanın arkasındaki Baba Cafer Türbesini ziyaret edebilirsiniz.